Category Archives: TURAN DURSUN MAKALELERİ

Mart 26

Kuran Tahrif edilmedi mi gerçekten ? -2-


Kuranı peygamber döneminde ezbere bilenler.. Birinci hadis: Amr Ibnu’l- Ass anlatiyor: Peygamberin “Kuran’i dört kisiden alin, Abdullah Ibn Mes’ud’dan, Salim’den, Muaz’dan ve Übeyy Ibn Ka’b’den” dedigini isittim. (Buhari, Fadailu’l-Kuran 8.) Ikinci hadis: Enes anlatiyor: “Peygamber öldügünde, dört kisiden baska Kuran’i tümüyle ezberlemis olan yoktu. Ebu’d-Derda, Muaz Ibn Cebel, Zeyd Ibn Sabit ve Ebu Zeyd.” (Buhari.) […]

Ocak 12

Turan Dursun’un SHP Genel Başkanlığı’na gönderdiği mektup


“…Demokrasiyi benimsemiş olanlar, demokrasinin yaşayamayacağı bir güce ve ortama ‘izin’ veremezler. Demokrasi Şeriât düzeninde yaşayamaz. Demokrasi, bilindiği gibi ‘aralarında hiçbir ayrım gözetilmeksizin tüm yurttaşların katılacağı yönetim (hükümet) biçimidir. Demokraside belirleyici ve egemen olan, ‘halk’tır, ‘toplum’dur. Şeriât düzenindeyse belirleyici ve egemen olan, ‘göksellik’ yutturmacasıdır, yutturulan ‘Tanrı’ ve ‘aracı’sıdır. …İslâm ve Yahudilik gibi dinlerin, demokrasiyle bağdaşır yanı […]

Şubat 21

Neden Turan Dursun Okumalı?…


Bilmeyenler ve tanımayanlar, hatta yanlış tanıyanlar için, öncelikle Turan Dursun hakkında bir kaç cümle edeyim. Turan Dursun, müftülüğe kadar yükselmiş, sonradan Ateist olmuş, bir çok eser ve makale yazmış, bir çok çeviri yapmış ve bunların bedelini katledilerek ödemiş bir aydınımız.

Ocak 10

Turan Dursun’dan Ünlülere Mektuplar- Melih Cevdet Anday’a…


Sayın Melih Cevdet Anday, Öteki yazılarınız gibi 20.7.1984 günlü yazınızı okudum. Her zamanki gibi uyarıcı buldum. Hoşgörürsünüz düşüncesiyle bir anımı burada özetlemek istiyorum: Dönem, Ulusu hükümeti dönemi. Bir iş için Milli Eğitim Bakanlığı’ndayım. Bir bölüme çıkmak için asansör bekliyorum. Başka bekleyenler de var. Kimilerinin yakalarında bakanlığın çalışanları olduğunu anlatan kimlikler takılı.

Aralık 21

Turan Hoca ve Hasan Yoldaş “çok yaşa”


Hasan da ben de dönek doktoru olduk, eklemeden edemiyorum;başlangıçta büyük korku var. Sonra rüşvet geliyor, ikisi birleşince kendi geçmişinden nefret ediyor; kendini bilemeden geçmişine bakabiliyor ve sınırsız hareket edebiliyorlar. Bunlar, aynada endamlarına bakıp bir yabancı görerek küfredebilen canlılardır. Küfre ve paraya artık doymuyorlar.

Aralık 09

Allah-Evren, Allah-İnsan ve Toplum İlişkileri


A- Allah-Evren İlişkisi: Allah’ın “yaratma”sı, vardır, “yönetme”si vardır, “denetleme”si ve “denetlettirme”si vardır. Allah, evreni yaratmıştır ve her an da yaratmaktadır (bkz. Rahman, ayet: 29.) Yaratmasına ilişkin ayetler için bkz. “Yaratmak.” 

Aralık 09

İslam “Kelâm”ında “Allah”


A- Allah’ın Varlığı Nasıl Kanıtlanabilir?  İslam düşünürlerince genellikle benimsenen bölümlemeye göre: -“Varlığı zorunlu” olan (“Vacibu’l-Vücûd”) vardır. -“Varlığı olsa da olur, olmasa da olur” olan (“Mümkinü’l-Vücûd”) vardır. -“Varlığı hiç olamaz” olan (Mümteni’u’l-Vücûd”) vardır. 

Aralık 02

Kur’an ve Hadislerde “Allah”


“Allah”, islam (tüm öteki “semavi” dinlerde olduğu gibi) en başta gelen konulardandır. Kur’an’da bile yüzlerce kez geçer. Kaldı ki, “Allah’tan, “ilah”, “Rabb”, “Rahman”… denerek de ve daha başka nitelikleriyle de söz edilir. Kısacası, en önemli olan “O’dur”. Konu olarak ele alındığında; bir “Allah’ın Zatı”, yani “Kendi”si, bir de “Allah’ın ad ve sıfatlan” üzerinde durulagelmiştir:

Aralık 01

İslam Öncesi (El Cahiliye) Araplarında “Allah”


İslam öncesinin Arap şairlerinin şiirlerinde “Allah” sözcüğünü bolca bulabilmekteyiz. Miladın 604. yılında, yani Peygamberin peygamberliğinden 7 yıl önce öldüğü bilinen Nabiğae’z- Zubvani’nin şiirlerinden:

Kasım 30

Allah’a “Tanrı” Denir mi?


A- “ALLAH”a “Tanrı” denemeyeceğini ileri sürenlerin görüşü Bunu ileri sürenlerin kimi, “kulaktan dolma bilgiler”le konuya karışıp bu görüşü savunanlar. Kimileri de konuya girmek için gerçekten gereken bilgiye, yetkiye sahip kimselerdir. Bu durumdakilerin başında gelenlerden biri de, “bilgi” ve erdemiyle tanınan Elmalılı Hamdi Yazır’dır. Yazır benzeri kolay kolay meydana konulamayan “tefsir”iyle (Hak Dini Kur’an Dili adlı) […]

Kasım 28

Allah Adının Arapça Olup Olmadığı Konusundaki Görüşler


I “ALLAH” (Tefsirlerden: ) “Gerçek Ma’bûd”, “En Yüce ve Mukaddes varlığın, başkasının ortak olamayacağı özel adı.” “Tanrısal niteliklerin,tümünü kendinde bulunduran, varlığı kendinden olan, Tek Gerçek varlığın, Tek Tanrı’nın adı.” Anlamı: Göklerin, yerin Ve bu ikisinin arasında bulunanların Tanrısı’dır. (Rabb). Öyleyse O’na kulluk et. Ve O’na olan ibadette kesinti yapma, O’na bir “adaş” (“semiyy”) bilir misin? […]

Kasım 27

Turan Dursun: “Allah” Kitabının Tanıtımından


Toplumu değiştirmek isteyen herkes, ilk önce yaşadığı toplumun eskiyen, çürüyen hakim kültürü ve ideolojisiyle karşı karşıya gelir. Bu, bir anlamda yaşadığı toplumla karşı karşıya gelmektir. Tarihteki bütün büyük dönüşümlerin hepsi, son tahlilde, toplumun kendisinin değişmesidir.

Kasım 25

İslamın İbadet Kaynağı:Güneş Kültü 1-9


Raporun adı: Güneş KültüYazıp gönderen: Tahsin Mayatepek, Meksiko Maslahatgüzarı Raporun Alıcısı: Mustafa Kemal Atatürk

Kasım 23

Yazarın Yayımlanmış Öteki Eserleri


1-  İbn Haldun’un Mukaddime’sinin çevirisi. ( 1. 2. ciltler. Öteki ciltler de yayıma hazırlanıyor.) Onur Yayınları’ndan. 2-  KULLETEYN. Roman. Turan Dursun’un 12 yaşma değin olan yaşamından bir kesit. Şeyh- Ağa- Molla üçlüsünce tezgahlananlar ve “ŞERİAT”ın toplumu ne durumlara soktuğu açık seçik görülebilir bu romanda. Akyüz Yayınları’ndan. Yazarın yayıma hazır kitapları 1- Kur’an Ansiklopedisi. 14 cilt. […]

Kasım 23

Eleştiri Mektupları


Burada üç eleştiri ve karşılıklarını (cevap) bulacaksınız. Eleştirilerden biri sövgü olduğu halde hoş görülmüş, eleştiri sayılmıştır. 1- İSMAİL NACAR’ın mektubu 20 Ağustos 1989 tarihli sayınızda, Turan Dursun imzasıyla yayımlanan “Kur’an’ın Tanrı’sı nerede?” başlıklı yazı, akıl ve bilime ters düşüyor. Örneğin, Mülk Suresi ‘nin 16. ve 17. âyetlerine getirdiği yorum, Ortaçağ’ın sıradan insanlarının bile çok gerisindedir. […]

Kasım 23

Mektuplar


Bu köşe elvermediği için gelen mektuplara karşılık verilemiyor. Uzun zaman aradan geçtikten sonra ancak birkaçı ele alınabiliyor. Oysa gönül isterdi ki, hepsi tek tek ele alınsın ve hepsine yer ve karşılık verilsin. Gelen mektuplar ya İslamcı çevrelerden “küfür”, “tehdit” biçiminde oluyor; ya da laik çevrelerden övgü biçiminde… Eleştiri niteliğinde pek olmuyor. “Küfür”ler, “tehdit”ler hemen hemen […]