Ekim 28

Etiketler

Türkiye’de ateistlere nasıl bakılıyor?


Türkiye’nin dindarlaştığı tartışmaları sürerken Türkiye’de ateist olmak ne anlama geliyor? Konuyu Ateizm Derneği’nden Zehra Pala ile konuştuk. Bugün de Facebook’taki Nalan’la Ringdeyiz programımızda tartışacağız.


DW Türkçe: Sizce Türkiye’de bir ateistin günlük hayatta yaşadığı en büyük sorun nedir?

Pala: Türkiye çok büyük bir coğrafya. Fakat genel olarak Türkiyeyi düşünürsek aslında önceki sorularda da bahsettiğimiz gibi yıllardır ateistlere karşı yapılan dezenformasyon sonucu inanılmaz bir bilgi kirliliği var. İnsanlara ateistim dediğinizde size vebalı gözüyle bakıyorlar. Ateizm diye bir düşünce biçimi olabileceğini bile kabullenemiyorlar.

DW Türkçe: Diğer ülkelerle kıyasladığınızda Türkiye´de ateist olmak ne anlama geliyor?

Pala: Türkiye’de ateist olmak, baz aldığınız ülkelere göre değişir. Eğer örnek olarak batı demokrasisini alırsak -ki öyle olması gerektiğini düşünüyoruz- Türkiye’deki ateistlerin toplum içerisindeki konumu epey kötü bir seviyede. Bunun nedeni ülkedeki dini ve siyasal özgürlüklerin son derece kısıtlı olması ve son yıllarda giderek artan tek tipleştirme siyaseti. İnsanların farklılıklara tahammülü gün gittikçe azalıyor. Yüzlerce kişiden mesaj alıyoruz; derneğe üye olmayı isteyen fakat üye olduğunda başına bir iş geleceğinden korkan.

DW Türkçe: Size başvuranlar ateistlere daha ziyade hangi konularda ve nasıl yardımcı oluyorsunuz?

Pala: Sırf ateist olduğu gerekçesiyle şiddet gören, işinden olan insan oluyor. Bu gibi kimselere derneğimizin gönüllü avukatları hukuksal anlamda destek sunmaya çalışıyor. Dernek olarak zaten en büyük amacımız da ateist olduğu için başına olumsuz bir iş gelen ve hukuksal anlamda ne yapacağını bilmeyen insanların arkasında durarak, “biz de varız ve yalnız değiliz” fikrini aşılamak.

DW Türkçe: Bir çağrı merkeziniz olduğunu biliyoruz. Bu merkeze genelde hangi amaçla aramalar geliyor?

Pala: Neredeyse her gün arayanımız oluyor. Dernek hakkında bilgi almak için arayanlar da oluyor sadece ve sadece küfür ve tehdit etmek için veya dalga geçmek için arayanlar da oluyor. Küfür ve tehdit edenler hakkında yasal süreçler başlatıyoruz. Örneğin, bir buçuk-iki sene önce telefonda ofisimizi taramakla tehdit eden biri olmuştu, kendisi hakkında suç duyurusunda bulunmak istedik. Savcılık, “dernek bir kişi değildir, ancak gerçek kişiler silahla öldürülebilir, tüzel kişiler öldürülemez” gibi saçma bir gerekçe ile suç duyurumuzu kabul etmedi.

DW Türkçe: En son müfredat değişimiyle Türkiyedeki eğitim sisteminin daha dindar olduğuna dair eleştiriler mevcut. Ateizm Derneği olarak siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Pala: Dernek olarak ülkemizdeki eğitim sistemini çok önemsiyoruz. Çünkü toplumsal yaşam içerisinde farklılıklarla birlikte yaşamanın tek yolunun seküler, pozitif bilimlere dayanan bir eğitim sistemi ile gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Eğitim sisteminin gittikçe “dindarlaşması” ve hatta radikalleşmesi tabii ki geleceğimiz için bizi endişelendiriyor.

DW Türkçe: Müfredatın değiştirilmesi için bir girişimde bulundunuz mu?

Pala: Bildiğiniz gibi Türkiye’de son bir sene içerisinde eğitim müfredatında çok ciddi bir değişiklik oldu. Milli Eğitim Bakanlığı Ocak ayında yeni müfredatı internet üzerinden askıya çıkardı ve herkesten görüş topladı. Biz de dernek olarak bu taslak hakkındaki görüşlerimizi ve yeni müfredat oluşturulacaksa nasıl ve ne şekilde oluşturulması gerektiğini içeren bir rapor hazırlayıp gönderdik. Fakat olumlu veya olumsuz hiçbir dönüş olmadı. Zaten bildiğimiz kadarıyla bu konuda görüş bildiren kimseye dönüş yapılmadı.

© Deutsche Welle Türkçe

Söyleşi: Nalan Sipar